Eş seçimi bireyin yaşamı boyunca hayatını etkileyecek en zor kararlardan biridir. Evlilik uzun bir yolculuktur. Ve bu hayat yolculuğunda doğru kişiyi seçmek oldukça karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte kişiler tereddütlü yola çıkmamalıdır.
Eş adayları birbirlerini seçmede tamamıyla bağımsız olmalı, birbirini anlamış, birbirini azami konularda tanımış, onaylamış ve birbirini sevmiş olmalıdırlar.
İki ayrı aile ortamından gelen bireylerin evlilik ilişkisine getirecekleri bir takım yeni alışkanlıklar kültürel ve manevi değerler vardır. Eğer çift üyelerinden her biri diğerinin getirdiğini kabul eder uyumla harmanlayabilirse bu ilişkileri hiç kuşkusuz zenginleşir.
Diğer taraftan ortak noktalarda birleşememeleri yaşama farklı açılardan bakmaları evlilik hayallerinin farklı olması evlilik beklentilerinin abartılı ve gerçek dışı olması evlilik sorunlarına neden olur.
İki kişi aynı çatı altında yaşarken birbirlerinin alışkanlıklarına, değerlerine hoşgörü ile bakıp saygı duymaları gerektiğini ve evlilikle ilgili her birinin üstleneceği rol ve sorumluluklara uyum sağlamak için çok çaba harcaması gerektiğinin bilincinde olmalıdır.
Evlilik bireyin hayatında önemli bir yaşam döngüsüdür. Yani evlilik aynı zamanda bir gelişim sürecidir. Ancak gelişim sürecinde karşılaşılan başarısızlıklar nedeniyle kişi kırılmalar ve hayal kırıklığı da yaşayabilir. Dolayısıyla çift ilişkisini yaşama yetişkin yaşamının en zor ve karmaşık süreçlerinden biridir.
Evliliğin başlangıcında var olan yoğun duygular güzel şeylerdir. Ancak bu güzel duygular sağlıklı olması için yeterli değildir. İlişki ilerledikçe başlangıçtaki yoğun aşk ve romantik duygular yayaş yavaş yerini olgunlaşmış bir sevgi ilişkisine bırakır. İlişkinin bu olgunlaşmış sevgiye dönüşebilmesi için beklentilerin geçekleşmemesinden kaynaklanan ilişki kopmalarının yoğun olarak yaşanmamış olması gerekir.
Çiftlerin kişisel yetenekleri, becerileri, kişilikleri evliliğin sürmesini sağlayacak en önemli şeylerden biridir. Bunun yanında duyarlılık, sadakat, sorumluluk saygı ve nazik olma, açıklık ve paylaşımcılık önemlidir. Karşılıklı destek ve anlayışın olması kaçınılmazdır.
Çift üyelerinin çevreden, medyadan, ailelerinden ve toplumun evliliğe yüklediği toplumsal değer yargılarından öğrendikleri gerçek dışı evlilik beklentileri evlilik ilişkisinde ciddi sorunlara neden olabilmektedir.
Kişiler gerçek dışı beklentilere gerçekmiş gibi inanarak evlenmekte bu beklentilerin gerçekleşmemesi mutsuz bir evliliğe neden olmaktadır.
KİŞİLERİN EVLİLİĞE YÖNELİK GERÇEK DIŞI BEKLENTİLERİ
-Sevgi her zaman birlikte olmayı istemek ve olmaktır.
-Eşim beni seviyorsa hiçbir zaman beni incitmemelidir.
-Sevgi hiçbir zaman eşine kızmamaktır. Seven kişi incitmez.
-Eğer beni gerçekten seviyorsa beni her zaman mutlu edecektir.
-Eğer beni gerçekten seviyorsa benim bütün ihtiyaçlarımı karşılayacaktır.
-Eşim beni seviyorsa ailemi de sevecek ve kabul edecektir.
-İki kişi birbirini seviyorlarsa birbirlerini mutlu etmeyi de bilirler.
-Birbirini seven iki kişi her zaman mutludur.
-Sevgimiz(heyecan, romantizm) hiç azalmadan sonsuza kadar devam
etmelidir.
-Eşim benim duygularımı, ihtiyaçlarımı, düşüncelerimi ben söylemeden
önceden tahmin etmelidir. Ben söyledikten sonra bir anlamı yok.
-Kişisel ilgilerimiz, değerlerimiz, amaçlarımız her zaman aynı kalmalıdır.
-Eğer iki kişi birbirlerini seviyorlarsa cinsel ilişkide birbirlerine nasıl haz
vereceklerini bilirler.
-Eşim her zaman benimle açık ve dürüst olarak her şeyi bana anlatacaktır. -Birbirini seven iki insan birbirinin her yaptığına saygılı ve anlayışlı olur ve
benim her yaptığımı onaylar.
-İki kişi birbirlerini seviyorsa içgüdüsel olarak birbirlerinden neler
beklediğini de bilirler.
-Birbirimizi sevdiğimiz için her konuda her zaman hemfikir olmalıyız.
-Birbirimizin ne düşündüğünü bildiğimiz için ayrıca konuşmamıza gerek
yoktur.
-Cinsel hayatımız, ilgimiz, şevkatimiz uzun dönemde hiç değişmeden
devam edecek.
-İyi evliliklerde çiftler her konuda anlaşır sorun yaşamaz.
-İyi eş kendisini düşünmez.
-Tartışmada bir taraf haksız olmalı ve haksız kişi bilinmelidir.
-Evli insanlar konuşmadan birbirini anlar.
-İyi evlilik kendiliğinden olur. Bunun için bir şey yapmaya gerek yoktur.
-Eşim beni seviyorsa benim ailemi de sevmelidir.
-Eşim beni kabul ediyorsa ailemi de kabul etmelidir.
-İyi bir evlilikte asla evlilik sorunları yaşanmaz.
Evet gerçek dışı evlilik beklentileri. Keşke bunlar gerçek yaşamda olsa ne güzel olurdu. Ne yazık bu beklentiler yaşam gerçeği ile uyuşmuyor ve dolayısı ile güzelim evlilik beklentileri gerçekleşmiyor. Unutulmamalıdır ki diğer tarafında evlilik hayalleri vardır. Kişiler bu hayallerin gerçekleşeceği beklentisi ile duygusal bir ilişkiye yatırım yaparlar.
Sizin evlilik beklentileriniz neler.? Bu beklentiler üzerinde hiç düşündünüz mü? Bu beklentileriniz aktüel yaşamla uyuşuyor mu? Eş adayınızın karakter ve tutum özellikleri buna uygun mu? Beklentileriniz insan doğasına ,ilişki gerçekliğine uygun mu? Yoksa onlar sadece sizin iç temsilerinizde olan anacak eşiniz tarafından hiç farkına varılmayan şeyler olarak kalabilirler.
Evlilik ile ilgili kuşaktan kuşağa aktarılan evlilik hikayeler insanların kafasında evlilik öncesi belli imajların ve beklentilerin oluşmasına neden oluyor. Evlilik sonrası bu beklentilerin gerçekleşmemesi hayal kırıklıklarına yol açıyor. Hayal kırıklığı yaşayan kişi, bunu ilişkisine karşı tarafın yapması gereken bir şey yapmadığı şeklinde yansıtıyor. Sanki bir haksızlığa uğramışlık, duygusu yaşıyor. Evlilik hayalleri gerçekleşmeyen kişi adeta bir kayıp duygusu yaşıyor. Suçlamalar kaşı suçlamalar başlıyor. Çift birbirine bir türlü tutunamıyor. Bu da evlilik ilişkisinin zehirlenmesine neden oluyor. Üstelikte çift şaşkınlığa uğruyor. Çünkü zehrin suya nereden karıştığını bir türlü bulamıyor.
Bu nedenle çiftlerin evlenmeden önce kendilerini iyi tanımaları ve bunun ardından evlilik beklentilerini belirlemelerini ve bu beklentilerin ne kadar gerçekçi olduğunu enine boyuna tartıp incelemelerini tercih ve tavsiye deriz.
Eğer evlilikte teslim alınmaktan, boğulmaktan, kuşatılmaktan korkuyorsanız geri çekilip size yer açamayacak kişisel sınırlarını koyamayan birinden uzak durun.
Ayrıca eş adayı ve siz zamanla insanların farklı standartları olabileceği yine her insanın bir şeyleri kendi tarzlarında yapacakları ve bir şeyleri yapmanın farklı yollarının olması konusunda ne durumdasınız.?
Örneğin çekiciliğe, eğlenceli olmaya önem veriyorsunuz. Partneriniz bu konularda nasıl ve nelere önem veriyor?.
Eş seçiminde yapılan en yaygın hatalardan biri kişilerin aşık olma ve flört döneminde gerçekte eş adayında gördükleri şeyler için hafifletici bahaneler bulmaları ve daha sonra ben onu değiştiririm yanılgısına kapılmalarıdır.
Bir ilişki başladığı ilk anda gören göz için bütün olası olumlu olumsuz özellikleri içinde barındırır. Ancak biz başlangıçta sadece olumlu yönleri görme eğilimindeyizdir.
Eğer bir ilişkinin sonradan nasıl gideceğine odaklanıyorsak büyük bir olasılıkla kendimizi kandırıyor hafifletici bahaneler buluyoruz demektir. Yüksek evlilik beklentileri ile bir ilişkiye duygusal yatırım yapan kişiler önce kendilerini sınırsız bir şekilde bu ilişkiye adarlar. Karşıdaki kişinin de aynısını yapmasını beklerler. Bu olmadığı zaman hem kırılmış ve incinmiş olurlar ve sonuç olarak bunu ilişkilerine ve eşine yansıtırlar.
Birlikteliğin başlangıcında eş adayının kendisini size çeken özelliklerinin şimdi size çok can sıkıcı gelmesinin nedenini hiç düşündünüz mü? Çünkü hayal kırıklığına uğradınız . Hatta şimdi karşılanmayan bu hayalleriniz, umutlarınız eşiniz tarafından da baskı ve tehdit olarak algılanıyor. Bu noktada hayal kırıklığına uğramakta haklı mısınız? sorusuna cevap bulunmalıdır. Bir defa hayallerin haklısı haksızı yoktur. Ancak genellikle kadınlar kendi karşılanmamış ihtiyaçlarının karşılanması doğrultusunda seçim yaparlar. Bu da evlilik ilişkisi gerçeğine uymaz. Yani eşimizi karşılanmamış ihtiyaçlarımızdan dolayı seçeriz. Sonrada eşimiz bu ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi yerine getirmediğinde ona kızgınlık duyarız.
Karşılılklı bir aşk ilişkisi arayışında olan her kişi önce kendi önceliklerinin neler olduğunu düşünmeli sonra bunları sıralamalı ve partnerininkilerle karşılaştırarak ne kadar uyuştuğuna bakmalıdır. Örneğin erkek partnerin öncelikleri iş ahlakı sorumluluk taşımak, doğru olmak, dakiklik olsun. Bayan partnerin öncelikleri ise birine bağlı kalmak, güvenliği sağlama almak, duyguların anlaşılması, maneviyat olsun. Bu iki kişinin bir araya gelmesi durumunda sıkıntı çıkma olasılığı yüksek gibi görünüyor.
Ancak evlilik beklentilerimiz ne olursa olsun her istediğimizin olması mümkün olmadığına göre bir ilişkide uzlaşmak gerekli ve olumlu bir şeydir. Ancak kendi kişisel gelişimimizi engellemeyecek her iki tarafı da içerletmeden bir huzura kavuşturabiliyorsa. Bu kendimizden vazgeçmek değildir.
Sağlıklı bir ilişkide öncelik ilişkinin kendisi olmalıdır. Bunun anlamı ikinizin önceliğinin senin ve benim önceliğinden önce geldiğidir. Bir ilişkide ilk sırada biz olmalıdır. Eğer ilk sırada önceliğiniz evlilik ilişkisi ise emin olun bu karıyer gelişiminizi de psikolojik gelişiminizi de olumlu yönde destekler. Çünkü insan ilişkisel yaratılmıştır. Bu nedenle ilişki herkes için ilk sıradadır.
Evlilik beklentilerinin yanı sıra bir ilişkiyi ve onun gidişatını belirleyen şey samimiyetin olup olmadığıdır. Burada cinsel yakınlık ve samimiyetten bahsetmiyorum. Cinsellik bir ilişki için çok önemli olmakla birlikte sadece cinsel samimiyet bir ilişkinin yürüyebilmesi için yeterli değildir. Sözü edilen şey içtenlik ve kendiliğindenliktir.
Samimi bir sevgi ilişkisi yaşamak istiyorsak kendi gereksinimlerimizle beraber karşımızdakinin gereksinimlerini de gözetmeliyiz. Değişim ve gelişimleri desteklemeliyiz. Değişimi ve gelişimi ilişkinin beslenmesi için bir şans ve içtenliği ve heyecanı artırmanın bir yolu olarak görmeliyiz.
Shu. Güldane KAVGACI
Aile ve Evlilik Danışmanı & Cinsel Danışman